Monday, March 19, 2012

Farelesen kedi

Fareleşen kedi 

Sokak kedisiyim dedim ya
terkedilmiş şehirlerin
çökmüş çatıları arasında
doğurmuş anam beni
üç gün emzirmiş
dokuz can beslemek kolay mı
çürüyen memeleri
iskeletleşen bedeni
diş kemiğe dayanınca
dehlemiş
tekmelemiş
düşmüşüm
pasaklı bir semtin
kir kokan ıslak caddesine


yürümüşüm
titrek
şaşkın
telaşlı
acemi
çaylak
vede aylak
açlık bu ya
bir lokma arnavut çiğerine
sunmuşum boynumu
halil aganın merhametine
kasap kedisine çıkmış adım
basmadan ikisine

bekçi bekirin
uyuz köpeği ile hırlaştığım
tırmıklaştığım günün akşamı
bırakılmışım
karacaahmet mezarlığının kapısına
çırıl çıplak
keten çuval içinde
ağulanmadığıma şükredip
avunmuşum


ağaçlarda gecelemiş
baykuş sesleriyle irkilmiş yüreğim
korkuyu tatmışım
damarlarıma pompalanan kanın hızında
yalnızlık sırtımda kanburlaşarak yayıldığında
kuyruğuma teneke bağlayan çocukları sevmiş
balkon kedilerine özenmişim buluğ çağında
büyümeden küçülmüş
çocuk kalmışım
tiner nefesli
izmarit suratlı
serdengeçtilerin
sarı benizlerinde
kararmışım geceleşmeden
sur kapılarında

barbut atmayı
amuda kalkmayı
düşeşe yatmayı öğrenmişim
tavlaşmadan
ana avrat sövmeyi
nara atıp gülmeyi
ense tokat dövmeyi
yandan kesmeyi
hava cıva esmeyi
belletmişler bana
bellemişim raconuna göre
bıyık bükmeyi
tesbih çekmeyi
yere tükürmeyi
tekmelemeyi
arkası basık yürümeyi
haydaaa demeyi
haydarlaşıp
kabalaşmadan…
oyuna gelmişim bin kere
kulağımın arkası düzülmüş
yüreğim düğümlenip
çözülmüş yüz kere
amma velakin
oyun oynamamışım
güçsüze
öksüze
oyununu bozmuşum güçlünün
dersini vermişim yüzsüzün
haddini bildirmişim dürzüye

sıra gelince kendime
acımamış vurmuşum
“tabak gibi derimi yerden yere”
tabaklamışım
tabaklanmadan çatal bıçak
sofralanmışım
dost sohbetlerine
rakı
leblebi
kavun
vede beyaz peynire tav olmuşum
tavlanmamışım
tavlanma
tavlan
tavla
tava
tav
ta
tava gelmişim çoğu kez
sıcak bir gülüşe
bir çift kara göze
gerdandaki bende
benleşmişim
bendeleşmeden
bir tutam sarı saça
bir demet menekşe bakışa
bir çift çörten dudağa
gamzelerine düşüp
yusuflaşmışım
yaseflenmeden
eseflenmeden

okumuşum mektepsiz
kitaplaşmışım ciltsiz
sevdalanmışım çaresiz
karelerine insanlığın
har vurup harman savurduğu doğaya
hayranlamışım kendimi
kediliğimden utanıp
fareleşmişim
korkuyorum şimdi
ağzından bal akan kedilerden
uçurtmalarımı ipsiz sapsız uçuranlardan
düşlerimi arsız yüzsüz uyutanlardan
korkuyorum
kendimden
kendiliğimden

korkuyorum
kobaylaşmaktan
deney deney denemelerle denekleşmekten
bilim insanından korkuyorum
bin bilinmezli
öküzlü
inekli
binek taşı olmaktan korkuyorum
süvarili
erli
erekli
ordulaşmaktan korkuyorum
paşalı
maşalı
alaylı
kalaylanmaktan korkuyorum
cemilenin elinde güğümleşmekten
yerli yersiz
türkü
türkü türküleşmekten korkuyorum
karakedileşmekten
korktuğum kadar
hiçbirşeyden
korkmuyorum

dedi
fareli sokağın
kara faresi
Volkan Kemal

Bu öyküsel düttürü, berikileşmekten korkan ötekilere adaklanmıştır.
Görseller: Devianart and Richard Wainwright