Monday, March 26, 2012

Bedelini ödedik

doğmadan ödedik
anaya süt
babaya iskele
kardeşe karındaşlık
yoldaşa sırdaşlık
hocaya bir harf
hacıya gülsuyu
devlete kelepçe zincir
en zayıf halkasına takıldık
en çürük dişine doldurulduk
sürüleşme hakkı ödedik sürülmeden
ve
karanlıkta yanışın
bedelini ödedik
çıralaştık


eskimeyen arnavut kaldırımlarında
yürüyüş kolları yenildiğinde
haziran bakışlı bebelerin gözkapakları
korkuyla kapandığında
açlığın sınır tanımayan bozgunu
boğazı geçtiğinde
cumartesi analarının sancıları
umudu deldiğinde
beklemenin bedelini ödedik


bekletilmenin
sabrını yaşadık kasıklarımızda
dokuz ay
dokuz doğurduk
dokuz memeli
bereket tanrıçası
toprağı
hallaç pamuğu gibi atanda
atık sular körfeze akanda
zehir istavriti yakanda
ağlar lime lime olanda
çaylar zakkumlaşanda
yudumlamanın
bedelini ödedik kırtlama
yandan çarklı
tavşan kanı
içmenin
yerden yardan geçmenin
kaçak tütünsarmanın
yumruk mezesi seçmenin
veremle dansetmenin
uçkuru çözmenin
abdest bozmanın
nataşa süzmenin
düzmece yaşamanın
bedelini ödedik


ulu orta konuşmanın
yazmanın çizmenin
postal ezmenin
parkeyle sızmanın
dağa çıkmanın
ovada gezmenin
ant  içmenin
azıp tozmanın
bol keseden atmanın
kanın delisinin
aklın velisinin
aşkın kamçısının
acısıyla inledik 
hüçre hüçre eridik
dara gerildik
yandık kavrulduk
hedefsiz vurulduk
dört köşeye savrulduk


serden geçmenin
sevdayı seçmenin
bedelini ödettiler
ödlekler


yanıldık
yenildik,
yitmedik
kendimize borçlu gittik
geri dönmedik


Volkan Kemal


15 Haziran 2000


Bu düttürü, kimseye değil, kendisine borçlu gidenlerlere adanmıştır..

Görseller: Misha Gordin