Sunday, June 10, 2012

Defneler çiçek açınca


varrr gitlerim var benim
gidip geri dönüşlerim
geride sönüşlerim
somurtuşlarım
sofralanışlarım var benim
lokmalanışlarım
yudum yudum
rakılanışlarım
endaze endaze
rafa kaldırılışlarım
kepaze kepaze
dağılışlarım
yelpaze yelpaze
esmelerim var benim
durma önümde öyle
endamlı
vurdurma
kuduruk bakışlarım var benim..

kah gözyüzü yarılır
içine düşerim
kah yer kabuğu çatlar
sana yükselirim
denizde köpük
yırtıkta sökük
dudakta öpük
çöplükte horozlanışlarım
pürtelaş sokağına sapışlarım
sapıklıklarım var benim

sersemleme
yakala beni..
pist deme
pisleme
kulvarından kopuşlarım var benim
kopukluklarım
kopuk
kop
kopçalama beni
aç endam-ı gerdanını
ense boyun
koyun koyun
miyavlayıp
dolanışlarım var benim..

topukluklarım var benim
ökçesiz
yamukluklarım sığmaz içine
dışına taşan
aşkınlıklarım var benim

deye, diline ıslık yapışmış karakedi
zürafa sokağına dalınca koptu kıyamet


salında gel
yalında gel
kalın ensene panjur
akçeli yüzüne cüzdan
karakol suratlı bekçi bekire hayran ol..

dedi ustura sakallı
divan bakarlı
şalvarlı
sokağın orospusu..

vurunca kıçına tekmeyi
soluğu kesildi
yaşı kışlamış
kışkışlanmış karakedi...

anamavradım
yarim pusatım olsun
komam bunu senin yanına
sokmam bunu damına
dedi topladı dökülen tüylerini
kıstırdı apışarasına
vurdu adımlarını ülker sokağına..

hey lelli yelli
ya lelli
ikitelli
hamamböceği
şirke soylu
naftalin kokulu
neft yağlı
ayva götlü
avrat suratlı berbat !

bu neee renk
bu neee çümbüş
bu neee sevi
sevişmedir ya rap
bu neee dibek taşı
bu neee havan eli
bu neee çifte telli
bu kimin soyu
bu kimin dölü
bu nee ustura bakış
bu ne  kalem göz
bu ne çarpık kaş
be ne taze badem
çeviz içi
köfte dudak
hilal ı ahmer!

Bu ne tahtravelli
bu ne gerdandaki ben
bu ne inci
bu ne güzel zenci
bu ne esmer ay
kıvırcık
kıvır kıvır
kadınsı..

bu ten
bu gam
bu kasevet
bizimdir bize ait dedi
sokağın en alımlı sakini..

öyküsü öksüzü
dinlisi dinsizi
ipsizi uğursuzu
sicim sıçım
torba taşaklısı
şarklısı şatavatlısı
ballısı balatlısı
kullanım tarihi geçmiş
vasatlısı
erk pusatlısı
kadın yasaklısı
devran bizimdir
bize ait
hesabı ödenmiştir
tekme tokat
mor üstüne
mosmor
dedi..
ve
vurdu bekci bekirin kuduz köpeğini

sokakta rezalet var
çığırtkan nezaket var
vurun kahpeye
vurun len
durman
el iman aşkına
namus dürzü şaşkına

vurdular
barut kokusu sardı ülker sokağı
bir feryat yardı evleri
dam
dam üstüne..

sendeledi
diz üstü çöktü
dua eder
tanrıya küfreder gibi
durdu öyle
secdeye dururcasına duasız
namusa adaklanan
bir kurban gibi
anlının ortasında
soğudu kan
lekelendi vatan..

zabit
inzibat
zabıta
muhtıra
muhtar celalettin
bastı mühürü
doktor hiyanettin verdi raporu
imam şerafettin
caiz değildir dedi
sela verilmeden
defnedildi
defne
defne dallım
dudağı ballı
yaşmaklım...

her baharsız mevsimde
defneler çiçek acınca
koyu yeşil saçınca
karalarım ezilir
güneş çarpınca
ezil
ez
ezilenler dizilir
postal altında
posta katarına
bağlı umuda selam eden
pullarım sökülür
damgasız
damlar
çatılar
duvarlar altında..


Volkan Kemal
 Bu öykümsü şiir, cinselliklerini özgürce yaşamak isteyen, "emeğini" satmak zorunda kalan ötekilere adaklanmıştır.