Friday, November 23, 2012

Zafiri



Kendi gözlerinle baktığın sürece
göremezsin karşındaki gözlerin baktığı yeri
yersiz

kendi nefsinle vaazladıkça
duyamazsın karşındakinin sessizliğini
densiz

kendi parmaklarınla dokundukça
dokunamazsın en ince yerine
hanım ellerinin
belsiz

kendi düşünce yol aldıkca
başkalarının rüyasına giremez
kabuslaşırsın
kubur

kendi düşüncene taptıkca
başka tapınakları yıkarsın
yıkıntı
kendi başına kalakalırsın
kalıntı

dedi karakedi

başkalarına takılırsan
takıntılı kalırsın
taklavat

kaldı
kendi başına
başbaşa 
gavvat

kendinle barışmadıkça
savaş ağalarına kurban olur
kendinle savaşmadıkça
barış kavgasına yenik düşersin
düşük

kendini sorgulamadıkça
başkalarını yargılarsın
kargı

kendini sevmedikce
düşmanlar yaratırsın 
düş


kendine sabretmedikçe
karşındakini taşlarsın
taş-ak

kendini yenmedikce
yenilgilere doyamazsın
 yenik düşersin
 yıkılır gidersin
yıkıldı kaldı
duvarlar gibi
davar

kendini tanımadıkça
başkasına taparsın
kendini hiçten yaratmadıkca
yaratıcı ararsın
yarım yamalak
tastamam
tas

kendin için yaşamadıkca
başkaları için ölürsün
adsız mezarlara
gömülürsün
dal taşak
 taş

dedi karakedi

ve yürüdü
korkularının üzerine üzerine
kızgın damda seke sek
adsız meyhanelerde teke tek
sek
çiğere saplanmış tırnağını yalayarak
adımlarını tanıyarak
adımlarını
adı gibi
zifiri
zafiri

Volkan Kemal