Tuesday, June 3, 2014

Eve Arnold: Beyaz Kadının Kara Hakikati Arayışı

Fotoğrafçılarla ilgili hikâyeler bitip tükenmez. Gerçeğin, hakikatin tutumunu belgelemeyi görev edinmiş o cesaret timsalleri, fotoğraf çekerlerken şu malum ‘basın mensupları’ konulu karelerin çok ötesinde bir şeyi anlatırlar; onlar, haber fotoğrafçıları, insanlık ulusuna mensup, muktedire değil hakikate taraf, evrene dair üçüncü gözlerdir. Üstelik ne sesleri vardır, ne kalemleri, tek bir fotoğrafla, sayfalara dökülecek o hakikati, bütün o savaşların, acının orta yerinden haykırıverirler…
Yukarıdaki fotoğrafa iyi bakın; zeminin üstünde, size hiç de ‘konforlu’ ya da ‘ergonomik’ gelmeyen biçimde duran o kadının, yüzündeki o çizgilerin her biri hakikatin omzuna yüklediklerinden ibaret. Şimdilerde, fotoğrafçılığı bir kameraya sahip olmaya eşdeğer görenler için, bu fotoğrafın ifadesi yalnızca bir ‘karizmatik an’ olabilir.
Oysa Eve Arnold, insanlığın ta kendisiyle sınavında, hepimize notu veren, objektiflerin subjektif ve kamusal yarar odaklı olduklarında da değerli olduğu zamanların temsilcisi olarak orada duruyor. Her bir kırışıklığında, her bir çizgisinde, hakikatin izini taşıyor. Bizeyse o ömre ve o ömre sığan fotoğraflara bakış atmak kalıyor.

Eve Arnold’un 100 yıllık ömrü 1912 Nisanı’nda, Philadelphia’da dokuz çocuklu ailenin kızı olarak başlamıştı. Annesi ve babası Rus musevilerdi. Babası, iyi eğitim görmüş biri olmasına rağmen, Eve’in çocukuğu yoksulluk içinde geçti. İki dünya savaşı, onlarca savaş, az da olsa barış gören Arnold’u önemli kılan detaylardan biri de Magnum Fotoğrafçıları’nın ilk kadın üyesi olmasıydı. Amerika’da merak saldığı ve New York’taki Yeni Sosyal Araştırmalar Okulu’nda Alexei Brodovitch eşliğinde öğrendiği fotoğraf sanatı Arnold’un hayatının hep ortasında durdu.1 Oysa fotoğrafçılığa başlaması fazlasıyla garip bir öykünün sonucuydu.
Eve Arnold tıp okumaya heves etmişti; ancak erkek arkadaşının ona aldığı kamera hayatında çığır açtı. Fotoğrafa ilişkin ilk tecrübelerini bu kameranın ardından gelen süreçte edindi. Bir bakış açısı vardı elbette; ama bu kendisinin de belirttiği üzere sınırlı bir bakış açısıydı.

Irkçılığın ve Yoksulluğun Ortasında
İlk fotoğraf çalışması, ırkçılığın dorukta olduğu yılların Amerika’sında bir Afro-Amerikan defilesiydi. Bu çalışmasıyla, Magnum Photos’un ve Henri Cartier-Bresson’un ilgisini çekecekti.
Batı’nın Arap Dünyası’nı çok uzak gördüğü bir zaman diliminde, 1960′ların sonunda başlayan bir süreçte Arnold, Arap Dünyası’nı, Arap ülkelerindeki günlük hayatı ve iktidar ilişkilerini inceleyen bir foto-belgesel çabasına girişti. Keza, çalışmaları arasında Amerika’daki Siyahların mücadelesine de önemli bir yer ayırmaktaydı. Nitekim, Malcolm X’le ve Kara Panterler’le ilgili hatıralarını anlatırken şunları söylüyordu:

Siyahi Müslümanlar beyaz basını aşağılık bulurlardı; bu yüzden ancak bir yılda içeri girebildim. Bir film yapımcısı aracılığıyla, Louis Lomax adlı bir ‘arabulucu’dan haberim olmuştu. Bir öğle yemeğinde buluşmak ve haberi konuşmak üzere sözleştik. Lomax tam iki saat gecikti, geldiğinde kendine bir içki aldı ve bana bakıp, benim Müslümanlar hakkında bir haber yapmak istemediğimi, tek istediğimin siyahi bir adamı yatağa atmak olduğunu söyledi. Öfkeyle yerimden kalkıp, çıktım. Peşimden geldi ve bunun bir test olduğunu söyledi; istediğim buluşmayı 1.000 dolar karşılığında ayarlayacağını ekledi. Ödemeyi yaptım ve böylece Siyahi Müslümanların arasına girebilmem sağlanmış oldu.2
Bir fotoğrafçı olmasının yanı sıra, siyahların dünyasında hakikati arayan bir kadındı. Bu onu hep ‘şüpheyle bakılan biri’ konumunda bırakıyordu. Herkesin kafasında onunla ilgili soru işaretleri vardı. Oysa o, kendi soru işaretlerinin peşinden koşmaktan başka bir şey yapmıyordu. Evrenin iktidar ilişkilerinin ona ‘zayıflığı’ olarak sunduğu her şeye dair sorularından şöyle bahsediyordu:
Aynı tema işlerimde birden fazla kez görülebilir. Ben yoksuldum, yoksulluğu belgelemek istedim, bir çocuk yitirdim ve kafayı doğuma taktım; siyasete ilgim vardı ve siyasetin hayatlarımızdaki etkisini görmek istedim, bir kadınım ve kadınları bilmek istedim.3

Hayatı Öğrenme Biçimi Olarak Fotoğraf
Kısacası, onun hakikatle ilişkisi ‘görev icabı’ değildi. Hayatın ta kendisiyle savaşırdı ve ondan ‘öğrenme’ yöntemi fotoğraftı. Fotoğrafı birilerini eğitme yahut onların üstünde otorite kurma enstrümanı olarak kullanmadı; fotoğraf onun için yalnızca üstüne düşünülecek bir uğraş değil, bir şeylerin üstüne düşünme biçiminin ta kendisiydi.
Arnold’un neler yaptığına baktığımızdaysa ortaya Marilyn Monroe’nun fotoğraflarından, Amerikan First Lady’lerinin portrelerine kadar birçok özel iş geliyordu. 1979′da Çin’e gitti; ardından Küba’ya gidip otuz yıl önce fotoğrafladığı ailenin yeni kuşaklarının fotoğraflarını çekmesi hayatındaki güzel rastlantılardan biriydi. 1980′de Brooklyn’de ilk sergisini açtığında artık altmış sekiz yaşını görmüş bir fotoğrafçıydı.
Kraliçe Elizabeth II, Senatör Joseph McCarthy, Jacqueline Kennedy, Malcolm X, Joan Crawford ve Marilyn Monroe gibi isimlerin yanı sıra ‘sıradan’ olarak adlandırılan, ama ‘imaj yapım çalışmaları’na maruz bırakılmamış insanlar çekti; onlar için uzaklardaki ülkelerde yaratılan imajları alt üst etti.
İnsanlık tarihinin bütün ötekilerinin üzerine örtmekte bir an olsun tereddüt etmediğimiz, Yıldırım Türker’in “yüzündeki sinekleri kovmaktan vazgeçmiş sümüklü bebekler” olarak algıladığımızı yüzüne vurduğu o insanların ‘ânları’nı haberleştirdi. Acıların uzaklaştırılmasına değil, onların dibimizde olduğuna ikna etmeye çalıştı bizi.

Kadının Erkten Sıyrılan Gözü
Kadınların fetişize edildiği dünyada, kadın gözüyle kadınları çekebilme şansı vardı. Fotoğraflarındaki kadınlar da adamlar da o korkunç iktidarın cazibesinden uzaktalardı. Oysa, fotoğraflarıyla politika yaptığını görmek kolaydı. O siyah çocuğun ellerini iki omzuna dayamış güçsüzlüğü de Marilyn Monroe’nun masumiyetini de görebilecek kadar açık zihinliydi. Evren algısını sınırlara hapsetmemişti.
Beyazlığını da kadınlığını da asla birer ‘avantaj’ olarak kullanmadı. Fotoğrafladığı hakikatten kendini soyutlamadı, savaşın ‘egzotik’ yahut ‘oryantalist’ bir yorumu yerine, orada olmanın peşine düştü.
‘Ünlülerin arkadaşı’ olarak tanımlamak sanırım Arnold’u küçümsemek olur; fotoğrafını çektiği asrın insanlarından en çok Marilyn Monroe’yu sevdi. On yıl boyunca hayatını karelerle ifade ettiği o kadının radikalliğinin vesikasıydı işleri. Life, Esquire, Harper’s Bazaar ve Paris-Match gibi dergiler için foto muhabirliği yaptı. İrlanda’nın Sunday Independent gazetesi özellikle Monroe fotoğraflarının önemine şöyle değiniyordu: “10 yıl boyunca yakından fotoğrafladığı Marilyn Monroe’nun 1961 yılında başrolünü oynadığı “Uygunsuzlar” adlı filmin setinde çektiği kareler adeta bir başyapıt oldu. Bu film seti parlak kariyerlerinin başındaki iki kadının şöhrete attıkları ilk adımlarına sahne oldu.”
Tarihi sorduklarında, “Oradaydım,” diyebileceklerden biri olmanın yanı sıra, bir pişmanlığına rastlamadığımız sayılı hakikat tanıklarından biriydi. Doksan dokuz yaşında onu yakalayan ölüm, asırlık bir çınarı deviremedi. O tarihin ‘kalıcılaşması’ ve ders çıkarılır hâle getirilmesinin peşindeydi.
Kendiyle aynı adı taşıyan galeri sahibi Stephen White onun sosyal olarak önem arz eden, II. Dünya Savaşı sonrası dönem fotoğrafçıları arasında çok ciddi bir yere sahip olan bir fotoğrafçı olduğuna değiniyordu.

Sadece Londra’da 1996′da açılan retrospektifiyle bile 62 bin insana ulaşan ve aklımıza görüntüler kazıyan kadın, 20′ye yakın ödülden çok fazlasını, 20. yüzyılda kadın ve dürüst olabilme tecrübesini hediye etti hepimize, üstelik sözle değil, doğru anda doğru yerde ve en ‘güzel’ bakış açısına sahip olarak.
Onun fotoğrafını ve fotoğrafçılığını en iyi ifade eden belki de İtalya’dan Corriere Della Serra ise eşsiz gözlemciliğini öne çıkaran ifadesiydi : “Küba’da bir rom şişesinin ardındaki genç kızın dramatik yalnızlığını ya da Güney Afrika’daki bir grup Zulu kadınının umutsuzluğunu anlatacak kadar başarılıydı. Fotoğrafları hassas, derin ve duyarlı bir kadın bakışının zenginliğiydi. Ve bu bakış bazen sertleşse bile yumuşaklığını hiçbir zaman kaybetmiyordu.”



1) http://bit.ly/A1C22K.
2) Magnum Stories, s. 16.
3) Cape Jonathan, Eve Arnold, Unretouched Woman, 1976.
Sarphan Uzunoğlu - Mesele

Sunday, June 1, 2014

Amazing 19th Century Photographs of the American West by Timothy O’Sullivan

osullivan5
Photographer Timothy H. O’Sullivan is perhaps best known for his photos of the Civil War, which include his famous “Harvest of Death” photo. But after covering the war, O’Sullivan decided to strike out West, and when he came back, he brought with him some of the earliest photos of the (quite literally) “wild” American West.
O’Sullivan’s explorations of the American West were done as part of different US Government-funded expeditions. Between 1867 and 1869, he was part of the Geological Exploration of the Fortieth Parallel led by Clarence King.
Afterwards, in 1870, he joined a survey team in Panama to survey for a canal across the isthmus, and then spent 1871 to 1874 in the southwestern United States, surveying west of the 100th meridian West under Lt. George M. Wheeler.
osullivanportrait
O’Sullivan was one of the first to document the prehistoric ruins and pueblo villages of the Southwest. His photographic eye beautifully captured vast landscapes and settlements, and the photos he brought back are said to have influenced the likes of Ansel Adams.
Fortunately, thanks to the Library of Congress, we have access to many of these photos. Over 1,150 images of his are found on the Library’s website (complete with captions), some 295 of which feature the American West. Here’s a small selection of those photos:
The south side of Inscription Rock (now El Morro National Monument), in New Mexico. Taken in 1873
The south side of Inscription Rock (now El Morro National Monument), in New Mexico. Taken in 1873
Shoshone Falls, near present-day Twin Falls, Idaho. Taken in 1868.
Shoshone Falls, near present-day Twin Falls, Idaho. Taken in 1868.
Big Cottonwood Canyon, Utah. Taken in 1868.
Big Cottonwood Canyon, Utah. Taken in 1868.
Water Rhyolites, near Logan Springs, Nevada. Taken in 1871.
Water Rhyolites, near Logan Springs, Nevada. Taken in 1871.
Aboriginal life among the Navajo Indians. Taken near old Fort Defiance, New Mexico, in 1873.
Aboriginal life among the Navajo Indians. Taken near old Fort Defiance, New Mexico, in 1873.
Man bathing in Pagosa Hot Spring, Colorado. Taken in 1874.
Man bathing in Pagosa Hot Spring, Colorado. Taken in 1874.
The "Nettie," an expedition boat on the Truckee River in western Nevada. Taken in 1867.
The “Nettie,” an expedition boat on the Truckee River in western Nevada. Taken in 1867.
View of the White House, Ancestral Pueblo Native American (Anasazi) ruins in Canyon de Chelly, Arizona. Taken in 1873.
View of the White House, Ancestral Pueblo Native American (Anasazi) ruins in Canyon de Chelly, Arizona. Taken in 1873.
The Canyon of Lodore in Colorado. Taken in 1872.
The Canyon of Lodore in Colorado. Taken in 1872.
A close-up view of a Spanish inscription carved into the sandstone at Inscription Rock  in New Mexico in 1726. Translation:
A close-up view of a Spanish inscription carved into the sandstone at Inscription Rock in New Mexico in 1726. Translation: “By this place passed Ensign Don Joseph de Payba Basconzelos, in the year in which he held the Council of the Kingdom at his expense, on the 18th of February, in the year 1726.”
The junction of the Green and Yampah Canyons in Utah. Taken in 1872.
The junction of the Green and Yampah Canyons in Utah. Taken in 1872.
Native American (Paiute) men, women and children posing under a tree near Cottonwood Springs (Washoe County), Nevada. Taken in 1875.
Native American (Paiute) men, women and children posing under a tree near Cottonwood Springs (Washoe County), Nevada. Taken in 1875.
The head of Canyon de Chelly in Arizona. Taken in 1873.
The head of Canyon de Chelly in Arizona. Taken in 1873.
Miner working nine hundred feet underground at the Savage and the Gould and Curry mines on the Comstock Lode in Virginia City, Nevada. Taken in 1867.
Miner working nine hundred feet underground at the Savage and the Gould and Curry mines on the Comstock Lode in Virginia City, Nevada. Taken in 1867.
A wooden balanced incline used for gold mining. Taken at the Illinois Mine in the Pahranagat Mining District in Nevada in 1871.
A wooden balanced incline used for gold mining. Taken at the Illinois Mine in the Pahranagat Mining District in Nevada in 1871.
The mining town of Gold Hill, just south of Virginia City, Nevada. Taken in 1867.
The mining town of Gold Hill, just south of Virginia City, Nevada. Taken in 1867.
Timothy O'Sullivan's darkroom wagon, pulled by four mules. Taken in the Carson Sink part of Nevada's Carson Desert in 1867.
Timothy O’Sullivan’s darkroom wagon, pulled by four mules. Taken in the Carson Sink part of Nevada’s Carson Desert in 1867.
Man sitting on a rocky shore beside the Colorado River in Iceberg Canyon, on the border of Mojave County, Arizona and Clark County, Nevada. Taken in 1871.
Man sitting on a rocky shore beside the Colorado River in Iceberg Canyon, on the border of Mojave County, Arizona and Clark County, Nevada. Taken in 1871.
The view across Shoshone Falls, Snake River, Idaho. Taken in 1874.
The view across Shoshone Falls, Snake River, Idaho. Taken in 1874.
Browns Park, Colorado. Taken in 1872.
Browns Park, Colorado. Taken in 1872.
Old Mission Church, Zuni Pueblo, New Mexico. Taken in 1873.
Old Mission Church, Zuni Pueblo, New Mexico. Taken in 1873.
"Camp Beauty," rock towers and canyon walls in the Canyon de Chelly National Monument, Arizona. Taken in 1873.
“Camp Beauty,” rock towers and canyon walls in the Canyon de Chelly National Monument, Arizona. Taken in 1873.
The Pyramid and Domes, a line of dome-shaped tufa rocks in Pyramid Lake, Nevada. Taken in 1867.
The Pyramid and Domes, a line of dome-shaped tufa rocks in Pyramid Lake, Nevada. Taken in 1867.
Members of Clarence King's Fortieth Parallel Survey team, near Oreana, Nevada. Taken in 1867.
Members of Clarence King’s Fortieth Parallel Survey team, near Oreana, Nevada. Taken in 1867.
Twin buttes near Green River City, Wyoming. Taken in 1872.
Twin buttes near Green River City, Wyoming. Taken in 1872.
Pah-Ute (Paiute) Indian group, near Cedar, Utah. Taken in 1872.
Pah-Ute (Paiute) Indian group, near Cedar, Utah. Taken in 1872.
Man in a wooden boat on the edge of the Colorado River in the Black Canyon, Mojave County, Arizona. Taken in 1871.
Man in a wooden boat on the edge of the Colorado River in the Black Canyon, Mojave County, Arizona. Taken in 1871.
Sadly, O’Sullivan lived a short life, dying of Tuberculosis in 1882 at the age of 42, shortly after returning from the southwest. The final years of his life were spent in Washington, D.C. as the official photographer of the U.S. Geological Survey and the Treasury Department.