Monday, December 24, 2012

Onbir karanfil



Adımlıyordu odayı gözleriyle
sol köşeden sağa
beş adım iki karış üç parmak
yukarıdan aşağıya
dört adım üç karış dört tırnak
yastık tırmalıyordu yüzünü
dün geceden kalma ağır ter kokusu
kim başını dayamıştı
belli değil
kim fırlatmıştı sümüğü duvara..
kim
kime yataklık yapmıştı
kalıp kalıp
buz gibi
iki insan kırgın mı kırgın
iki sevgili dargın mı dargın
iki aşık sevda yüklü
deli divane...
belki bir çocuk
ağlamayı unutmuş
bastırılmış donuk mu donuk
başı anasının omzunda
ezik mi ezik
üç yaldızlı otel odasında
yıldızlar sönükmü sönük
perdeler dökük mü dökük
dışarıda ıslık kayıp
elektrik direğinde lamba
florasan
gözkırpıyor pencereden adama...

II
hava soğuk mu soğuk
tam tekmil piyade
çifte kazak
yün çorap
yastığı yere atıp
uzandı yatağa
nefesini dinledi kalbini yokladı
yan duvar inledi, iki öksürük
kısık mı kısık
nefes molası veriyor  belki dedi
temizlikçi kadın
gecenin bu saatında
gündüz sabun fabrikasında
vardiya uzun mu uzun..
beş çift göz aç mı aç
doyurmak zor mu zor
yenilmek kolay mı kolay
sırtlanlar azgın mı azgın
karanlık zifiri mi zifiri
sokaklar haydut mu haydut
sızılar derin mi derin
asi yalın mı yalın
kar suyu
köpük köpük
fabrika fabrika
ev ev
kenef kenef
çamaşır çamaşır
asfalt toz toprak
yosun
kirli mi kirli..

III
tavanda ölü balık gözü
sinek boku nokta mı nokta
kırk mumluk ampul sarı mı sarı
sol köşede
örümcek ağı
sabır mı sabır
nefes alış boş mu boş
ağlar telaşlı
sırma mı sırma
ışık etrafında pervane sevdalı
deli mi deli
gamsız döner
tekke mi, tekke mi..
tek mi çift mi
sorular salkım saçak
uzun mu uzun
gece başladı
biter mi biter
bit yürüyor sırtında
emer mi emer
kan yorgana sıçrar mı sıçrar
sırça saraylar
yıkılır mı yıkılır
sabah olursa...
erken dönerse kırlangıçlar
şafak sökerse
söküm söküm
süklüm püklüm
doğrulur adam
kan ter içinde...

IV
sokakta telaş başlar
kepenk sesleri
top seslerine karışır
kışlada talim var
hazor ol..
ayağa kalk
sola bak
sokulma yorgana
sağa dön
kenefe!
sidik zoru bu olsa gerek dedi..
kabus mu
gerçek mi
düş mü yoksa bu?
ben neredeyim
ne işim var
evsizler evinde
yurtsuzlar yurdunda
kurtsuzlar
amik ovasında
ben kimim
o kim
o da ne
telefon daki ses..
yaban mı yaban
ılık mı ılık
bekliyorum dedi
aşağıda..

V
Açtı gözlerini çevirdi tavana
örümcek gülümsemesi sinmişti duvara
pervane yakalanmıştı aniden
sarılıp sarmalanmış
ağlardan kefene
tahtakurusu yatağa
bit yorgana
saklanmış
gecenin ışıklarını bekliyordu tokca
karınca ordusu
tek çizgide
uygun adım
marş marş
çıkıyordu talime..

VI
Pencereden aşağıya sarkıttı gözlerini
uçurdu dudaklarını
kiraz mı kiraz
hava ayaz mı ayaz
yürüdü beklentilerine
bir mektup postalar gibi baktı otele
taahütlü
görülmüş
damgalı
pulsuz
akşamı hiç özlemez
geceden kaçar oldu
bir avucunda oda numara bir
diğerinde
onbir
karanfil...

 Volkan Kemal