Friday, July 19, 2013

örttüm parmaklarımla mavi kuşu



 ellerimi kafese koydum
sızdılar gece haramileri
örttüm parmaklarımla mavi kuşu
siyahta kırmızı aktı
tanrılar direndi irem bağlarına
kestiler suyunu kevserin
çamaşırlarını yunmayacaktı artık ölülerin
sırat koptu en ince yerinden
tanrılar direndi yere
tanrılar direndi göğe
tanrılar sessizleşti
tanrılar çekildi isaya
musanın asasını kırdı açlık
ibrahimden alındı kuzu
sofralar taş kesildi
ismail adını kaybetti
Abdullah incecik gülümsedi
Ethem'leşti Medeni
ince dalında ağaçların kırıldı Mehmet
annesi yoktu
babası yoktu
kimsesizdi azrail
koşuyordu halil ibrahimin sofrasında
ilahileşiyordu yalan
kaleler kumlaşıyordu
zindanlar çürüyordu
kapılıyor kırılıyordu
susuyordu artık zulum musalla taşında kanatarak
meryem pişmandı
fatma nedamette
ayşe koşuyor
zeynep sızdı geceye
tanrılar direndi renklere
tanrılar vazgeçti deriden
yalnızsın artık beyaz......
siyahın olmadı hiç
gece mavisine dönüşen
güneşle dans eden
dudaklarda mavı kuş ıslığı
zaman kan uykusunda
Selevkus'un kursağında
ad arıyor ölülere
şehri yıkıyor mekedonyalı askerler
koşuyor Antokius babasına
büyüdükçe arz
diriliyordu ölüler kenti
fil sırtında mızraklar uzadı
romalaştı askerler
zaman akmıyordu hiç
akamadı ki Ismail
filler aza düştü
demir eridi Ethem'e aktı
zaman kovanlaştı
düştü elim hiçe............

Saab