Daha
yüzbinler meydanları doldurmadan, Gezi Parkı nöbeti için herkes
“kitaplarınızla birlikte Gezi Parkı’na gelin” diye çağrılıyordu. 31
Mayıs’ta Okan Bayülgen, Gezi Parkı’nda Goethe okudu. Bu eylem, “Burada
kitaplarımızı okuyacak ve parkımızı savunacağız” görüşünün
simgelerinden biri oldu.
Derken
şiir... Mısralarla gösterilen tepkiler bazen sayfalar dolusu yazının
anlatamadığını anlattı. Nâzım Hikmet’in “Ceviz Ağacı” şiirinde geçen
“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda” dizesi, “Ben bir ceviz
ağacıyım Taksim Gezi Parkı’nda” olarak değiştirildi ve binlerce kişi
tarafından haykırıldı.
"Taksim’e doğru güzel insanlar göreceksin sakın şaşırma!"
Emek
Sineması’nın yıkımına karşı çıkanlar, Gezi Parkı eylemleri sırasında
Serkildoryan Bloku’nun İstiklal Caddesi’ne bakan yüzüne Orhan Veli’nin
“Baş Ağrısı” şiirinden oluşan dev bir pankart astılar. Tepkilerini
şiirle dile getirmiş oldular: “Şimdi evime girsem bile/ Biraz sonra
çıkabilirim/ Madem ki bu esvaplarla ayakkaplar benim/ Ve madem ki
sokaklar kimsenin değil.”
Aynı
şekilde Orhan Veli’nin Gemlik için yazdığı da Taksim'e uyarlandı:
“Taksim’e doğru güzel insanlar göreceksin sakın şaşırma!” diye yazdı
insanlar.
"Biberi Bal Eyledik, Meydanları Dar Eyledik"
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Acıyı Bal Eyledik” dizesi “Biberi Bal Eyledik, Meydanları Dar Eyledik” diye değiştirilmiş mesela.
Gezi
Parkı’ndaki Dilek Ağacı’nda Sabahattin Ali’nin bir sözünü okuyorum
derken: “Dünyada bana hiç kimse, tabiattan melül bir insanın zorla
gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir” Bir başka duvar yazısında ise
Sabahattin Ali’nin ünlü “Aldırma Gönül” şiirinin dizelerinin “Ayranma
Gönül Ayranma” olarak çevrildiğini görüyorum.
Haziran'da ölmek zor
Duvar yazıları arasında Ahmed Arif’in Nâzım Hikmet için yazdığı şiirinde yer alan “Haziran’da Ölmek Zor” dizesi de var:
Gaz maskeli Küçük Prens
İnsanların
arasında yürümeye başlıyorum, bir ağacın dibinde Yusuf Atılgan’ın Aylak
Adam kitabını okuyan bir direnişçiyle karşılaşıyorum. Bir yere oturup
Facebook’u açıyorum, Antoine de Saint-Exupery’nin ünlü Küçük Prens'nin
Gezi Parkı’na uyarlanmış hali karşılıyor beni:
“Gezi bağları”
Âşık Veysel’in çok bilinen bir halk türküsü de olan “Gesi Bağları”, “Gezi Bağları” olarak değiştiriliyor.
Gezide ağaçlar kitap açıyor
Sadece duvar yazılarında ya da sosyal medyada değil, edebiyat Gezi Parkı’ının tam ortasında da hak ettiği yeri aldı. Kaldırım taşlarından raflalarla “Taksim Gezi Kütüphanesi” oluşturuldu. Kütüphanenin sloganı ise “Gezide ağaçlar kitap açıyor.” Bu kütüphane bir açıdan tüm baskılara karşı edebiyatla direnme anlamı da taşıyor. Kütüphaneye kitap getirenlerin sayısı hızla artıyor, insanlar okuduklarını eylemin en önemli unsurlarından sosyal medya üzerinde paylaşıyor: