Bilirim arkasındasın tutulan güneşin
ışıklarıyla yıkanır yüzüm
portakal sarısı
ellerim turuncu
dudaklarım mor
yüreğim çingene kızılı
rapsodi çalınır
kilise çanı
kılıç mavisi
savaş borusu
tekbirsiz
uygun adım
mehtersiz
iki geri
bir ileri
iliksiz kemik
kurumuş deri
serseri sokak
divane biri
bilirim ardındasın bulutların
gümüş rengini
dökme aylar yansıtır
sesim kısık
kısır döngü
damları taşkın
saçakları boncuk
etekleri zilli
afilli
bilirim ilerisindesin zamanın
boyutsuz anın
soyut
vuruşları
duyulur
göğüs kafesime sığmayan
çekişen canın
devranın
ölüm korkusuna yenilir herşey
senden uzaklaştıkca
yaşama sevdalanır her tomurcuk
seninle baharlaştıkca
bilirim sen çok bilinmeyenli bir denklemin
ilk basamağında unutmuşsun
anahtarını
çözümlerin
ilk çığlığını kaybetmişsin
buluşmaların
ilk öpücüğün sıcaklığını
düşürmüşsün
dudaktan gerdana
ilk sancıyı kesmişsin
kasık
kısık
ilk doğumu örselemişsin
örgülü
döngülü
bir düttürü tutturmuşsun
notasız
güftesiz
nefessiz
kefensiz bir hayalet gemi yaratmışsın
yelkensiz açılmışssın ummana
pusulasız
puslu bir havaya kaptırmışsın kendini
pulsuz mektuba dönüşmüş
zarfını kapamışsın
adresini yamamışsın
dudaklarına
donmuşsun
bilirim yürüdüğüm yollara sığmaz ayakların
istersen çevrelersin evreni
karanlıklar ağarır sen yağınca
kardelenli sabahlara
mavice
Volkan Kemal
Yarimlik lardan
Yarimlik lardan