portakal çiçekleri açar bu mevsimde
güneyde
buz tutar maviye çalar bakışlarım
güneş kızıl ötesi bir diyara kaçar
karanlık dehlizler açılır içimde
taşlar damlar sabırla
tane tane kumdan göl olur
erir avucumda bahar
sonlaşır sonatlarım
kırılır kanatlarım
kanıtsız kalır yanıtlarım
yanıltman beni..
Çokluğa karşı dayandım bunca yıl
hep bana deyenlere inad
ötekilerle yoğruldum
yoruldum berikilerin
hep bilmişlerin lafı güzafından
deveyi hamuduyla yutanların
afralarından tafralarından
kaf dagına çıkmış egolarından
narsist narsızlardan
arsız yarsızlardan
yargısız infazcılardan;
tek adamlılardan
tek kitaplılardan
tek vatanlılardan
tek bayraklılardan
tek inaçlılardan
inadçılardan...
sıtkım sıyrıldı yüce insanlık düşünden !
bıktım usandım dünyalık peşinde koşandan
bir lokma bir hırkaya fit olmak için
geldiğim noktada
eğilip virgülleşmedim
ama,
dik durmak adına yalnızlığı seçtim
bu benim oylamam
her komutla
çifte telli oynamam...
birde baktımki;
çoğalmışım tüm hiçlerle
lilith'lerle lahitlerle
azınlık azıklık
arap maraba
çingene buçuk
"kart kurt"
urum * ermeni
göçük uçuk
kaçık saçık
ırzı kırık
çökertilmiş çölemerik
eğitilmiş eğriltilmiş
terbiyelenmiş tedrisatlanmış
sağılmış sağaltılmış
kararmış karartılmış
tekmelenmiş terkedilmiş
afyonlanmış efsunlanmış
tekerlenmiş tinerlenmiş
eğerlenmiş kamçılanmış
bileylenmiş bıçaklanmış
zarlamış düşeşlenmiş
erklenmiş terklenmiş
yolunmuş yosmalanmış
dualanmış nuskalanmış
zincirlenmiş kelepçe kelepçe
kaşıklanmış kepçe kepçe
haşlanmış paslanmış
itlenmiş itelenmiş
imansız tumansız
daraltılmış ayartılmış
silkelenmiş pirelenmiş
asilenmiş yasinlenmiş
devrilmiş devinilmiş
aldatılmış boynuzlanmış
terslenmiş tekerleklenmiş
gılmanlaşmış hurileşmiş
barbutlanmış harputlanmış
yağmalanmış lokmalanmış
yenilmiş yunulmuş
sofralardan kovulmuş
sövüşlenmiş söylevlenmiş
oylanmış oyalanmış
tavlanmış tavalanmış
evelenmiş gevelenmiş
vede develenmiş
...
ötekilerleyim açlık taburunda
rütbeleri sökük erat tayınında
aynı küreğe yapışmışım
sefahat kayığının
aynı namluya hedef olmuşum
aynı kurşunla ağulanmış
aynı tabuta serilmişim
aynı toprağa uzanmışım
memet ile memo ile
aynı tezgaha sürülmüş
aynı dev*let çarkının dişlisiyim
çürük...
...
öte git denilenlerle yani
ötemeyenlerle
ötürüklerle
öksürünce kan tükürenlerle
Soma'lanıp sobalananlarla
sırtlarından sopalananlarla
sahipsiz sulu sepkenlerle
mülksüz mülkiyetsizlerle
defteri dürülenlerle
kim vurduya gidenlerle
derisi yüzülenlerle
arkasız düzülenlerle
parmakları kırılanlarla
tırnakları sökülenlerle
ibo'larla
mahir'lerle
deniz'lerle
che'lerle
lorca 'larla
şiirler öyküler romanlarda
kahramanlaşamayan
isimsiz rütbesiz ödülsüz
ölümsüzler var ya,
ödünsüzlerle yani
üstü kalsın
cennetin senin olsun istemem
cehennemde çoğalmak hiçlerle
kazan kaldırmak Dehak'lara
Kawa'ca bir çoşkuyla
hiçliğe kavuşmak.
heplere inad...
-hiç kalınır mı, hiiiç !!
dedi, hepliğe
vede bir tek repliğe köle kul olan;
-delimisin divane mi...!?
dedi.
-heeç !
dedim
Volkan Kemal
17 Mayıs.......