Ruhuna serpilen
ölü tozları nasıl kalkar
hangi kelime seni sana geri verir
aslına nasıl döner
sureti kalmışlığın
ne utandırır seni
senden
umudum içime
tekrar doğar mı
yeniden yeşerir mi
zehirlenmiş tarlalar
kekik kokar mı
vurduğun dağlar
önce ben ayağa
kalkabilmeliyim
yüzyıllardır
çektirdiğin acılara rağmen
ve çekebilmeliyim
sendeki zehri
dikilerek karşına
yeterrrrrrrrrrr!!!!!!!!!!!!
diye
bağırabilmeliyim suratına suratına
seni
utandırabilmeliyim
ve kefaretini
ödetebilmeliyim
ellerini kumrunun
yumurtasına kuluçka etmelisin
bir doğuşa
yalvarırcasına
birgün herkes gibi
yaşam sana veda
edecek
tek
çıplak
yalınayak
cepsiz cepkensiz
ve sensiz
..........
bir yol var sana dokunacağım
bir yumurta var sana vereceğim
anlayacaksın
entrikaların
savaşların
silahların
hükümranlığın
bir hiç olduğunu
varoluşunun
sebebinin olmadığını
karıncadan
bok böceğinden
sivrisinekten daha
değerli olmadığını
anlayacaksın
doğaya biad
edeceksin
askerlerin
kalelerin
kılıçların hep sana dönmüş
kaçısın yok
ana rahmine geri
dönemeyeceksin
saklanamayacaksın
kaçamayacaksın
kendini
yakalayacaksın
henüz bu gezegen
soğumadan
son çocuk ölmeden
kendine gel
otur
düşün
taşın
kefaretini öde
evinin kapısı
çalınmadan
bacası sönmeden
nedamet getir
söndür
yüzyıllardır yakılan ateşi
kır silahları
zincirlerini
kaldır toprakların
habile kabile
kalmadı dünya
sultan süleymana
da......
Saab
18 Mart 2016