Tuesday, October 13, 2015

Son ölünüz

Gün geçtikçe yüzünüzdeki yaşlılık çizgileri eriyor
Zamanı yendiniz
Sonsuzluğa pençe attıkça kendinizden geçtiniz
Koyun yan yana gençlik resimlerinizi şimdinize
Ne kadar ruhunuzu savdığınızı görecek
ÇOCUKLUĞUNUZ
Utanacak
Ağlayacak
Koşacak yetişemeyecek çocuk mezarlara
Ayakları terk edecek
Elleri
Başları
Bir bedenle havada kalacak sizsiz
Garipsemeyecek sizi
Unuttuklarınızı anımsayacak
Belki eli zaman boşluğunda dağıttıklarınıza dokunacak
“ben şimdi neredeyim biliyor musun?
Bana burada ne işin var diye soruyorlar..
Benim de bir evim oynadığım bir sokağım vardı”
diyen Suriyeli gencin gözlerinden
harabe evlere sığışan çoluk çocuklu sürgünlerin
sessiz çığlıklarından
denizlerde yüzen ölüler cennetinden
kavurulacak çocuk yüreğiniz…

siz çocukken çocuk muydunuz?!
Ben mi aldanıyorum sığındığım çocukluğunuza?!
Ölüler ülkesi büyüyor giderek
Sizler yüzlerinizde nefretle azalıyorsunuz
Yakasız giyinin gömleklerinizi
Ölüler tutmasın tutunmasın
Korkun
Paçasız giyinin pantolonlarınızı
Yapışmasın çömleklerin çamuru
Cehennem kayıkçısına sorun yolunuz uzun
Ölmeyin hiç, ölümsüzlüğün acısını kimliksiz yaşayın
Ölüler arkanızdan koşacak
Ramak kalacak hep çocukluğunuz
Ama dokunmayacak hiç size
Dokunacakmış gibi koşacaksınız
Su toprak hava ve tanrı sizi terk edecek
Koşacaksınız ölü biriktirdiğiniz hiçliğinizde
Hep yalan söyleyeceksiniz
Ama, çocukluğunuzu kandıramayacaksınız
Son ölünüz karşınıza dikilip
Yeşil gözleriyle son toprak parçasına düşerken
Mırıldanacağı son şarkısında hep ölmek isteyeceksiniz
Hep ölmek üzere olacaksınız
Ebediyen…………………….

Sab 
13 Ekim 2015

Bombalı saldırının en küçük kurbanı 9 yaşındaki Veysel