“Wrinkles of the City” projesi kapsamında pek çok ülkeyi gezen JR, İstanbul Fatih’te bir binaya bir portre çizmiş fakat bu porte tahrip edilmiş ve sanatçı bu durumdan son derece rahatsız olmuştu.
JR çalışmalarında, fotoğrafın yanında; video, kağıt, branda gibi nesneler kullanırken, kentsel alanlarda; kitap ve baskı türlerini kullanıyor. Sanatçı, imkansız yerlere sanatı getirip karikatürize ettiği alanları yoruma açık hale getirmiş.
JR’ın çalışmalarında, ötekileştirilmiş, ayrıştırılmış insanlar bir aradadır. İsrailliler ve Filistinliler aynı karelerde çıkar karşımıza. Kadınların sorunlarına da değinen sanatçı, bu sorunları dile getirirken, Batı kanadından uzaklaşarak, Liberya, Kenya, Brezilya, Hindistan ve Kamboçya gibi ülkelere seyahat edip sorunların temeline inmiş, böylece dünya çapındaki kadınların hikayelerine ulaşmış.
Kentlerin belleklerine inen JR; tarihi, sosyo-kültürel değişimleri irdeler. Oluşturduğu siyah-beyaz fotoğraflar ile kişisel kimlik mesajlarına dönen çalışmalar, medyanın hakimiyetine de bir başkaldırıdır aslında. “Sokağa sanatı getirmek istedim, sokakta insanlara ulaşılır, müzelerde asla!”