Geçtiğimiz günlerde İspanya’nın Trigueros del Valle şehrinde evcil kedi ve köpekler, hukuk önünde insanlarla eş konuma getirildi. “İnsan olmanın üstün zevki” egosundan sıyrılıp binlerce yıldır birlikte yaşadıkları hayvanlara kendi türü ile eşit haklar gözeteceğinin sözünü veren şehir sakinleri, tüm insanlığa hakkaniyetin yolunu gösteren bir adım atmış oldu.
Trigueros del Valle Şehir Konseyi, 330 bireyden oluşan halkını temsilen evcil hayvanları kanun önünde “insan olmayan şehir sakinleri” olarak tanımladı. Evcil kedi ve köpeklerin can güvenliğini ve huzurunu gözetmenin bir zorunluluk olduğu şehirde bu karar, mutlulukla karşılandı. Belediye Başkanı Pedro Pérez Espinosa, bu gelişmeyi şu sözlerle açıklıyor:
“1000 yıldır bu şehirde kedi ve köpeklerle birlikte yaşıyoruz. Bir şehrin başkanı sadece insanlarını değil, birlikte yaşadığı diğer canlıları da temsil etmelidir.”
Bu kararın sadece “evcil kedi ve köpekler” için sağlanmış olması; insanlığın hala kendini doğanın egemeni değil, bir parçası olarak görmekten çok uzakta olduğunu kanıtlasa da ileride atılacak güzel adımlar için bir başlangıç olarak nitelendirilmelidir. İspanya’nın bazı şehirlerinde yasaklanan boğa güreşleri, hala ülke genelinde yaygın bir şekilde sürdürülürken hayvan hakları savunucuları Trigueros del Valle’deki gelişmenin kanlı güreşlere de bir son vereceğine dair güzel umutlar beslediklerini dile getiriyor.
PETA İngiltere Temsilcisi Mimi Bekhechi, umut dolu dileklerini şu şekilde aktarıyor:
“Trigueros del Valle’deki bu yasa, tarihimizde önemli bir dönüm noktası. İnsanlığın hayvanlara ‘şey’ olarak değil ‘kim’ olarak baktığı bir algıya erişileceğinin sinyalini veriyor bizlere. Bu yasanın dünyanın diğer bölgelerine de yayılarak uygulanmasını umut ediyoruz. Günün birinde insanlar, hayvanlara yaptıkları muameleyi utanarak hatırlayacaklar.”
Bu sene içerisinde hayvan hakları adına atılan adımlar, yüzümüzü oldukça gülümsetirken hayvanlara yapılan acı ve kan dolu muameleleri sona erdirmek için daha çok yolumuzun olduğunu da bizlere hatırlatmaktadır. Bugüne dek topluma yerleştirilmiş olan “insanlığın üstün egosunu” algımızdan yok ettikçe; bilinçleniyoruz, güçleniyoruz, dünya üzerindeki tüm canlılarla bir oluyoruz.
Aynı yasanın bir karınca, tırtıl, baykuş, denizanası, fare, domuz ve daha nice eşsiz ruhlu hayvana da sağlanması dileğiyle…