kaybolurum dedim sana
bu denizler
bu dalga
bu şimal rüzgarı
bu tayfun
bu girdap
bana yabancı
ben ona
yiterim dedim sana
bu kafayla
çıkamam ki yola
bu delik deşik
çürük tekne
taşımaz beni
sırtında
atar yeşili
morarmış
yosunlara
tükenirim dedim sana
bakmadan gökyüzüne
takılmadan kazık
yıldızına
pusulasız yaftamla
ben
bu kahpe
sonsuzlukta
sapıtır giderim
giderim
gider
yanarım dedim ben sana
çıralanmasamda
sakız gürgen
tözüm küllenmez
benim
közüm ağulanmaz
savrulurum
kavrulurum
kavrulur
kavrul
kav
kav
çözülürüm dedim
ben sana
sorguçların önünde
işkencede
sevdanın dizinde
yırtık kilim gibi
ilmek ilmek
renk renk çözülür
düğümlenir yüreğim
her
mekik dokuyuşta..
her zincir
halkasını sayışta..
her hücre kapısı
açılışta..
kapanır
açılır
saçma sapan
saçılırım
dedim ben sana..
haine çıkar adım
sevdalım
yalancıya
uğursuza
hırsıza
düzenbaza
düzenine çomak
soktum diye
soysuza çıkar adım
soyluların havyar
kadehlerine
ölü balık gözü
olmuşum
dönmüşüm zıvanadan
çıkmış deliye
dedim ya belalım
yüzemem
nehir suları alır
götürür beni
ne salım var
nede kovana durmuş
bir tutam balım..
ne bir saksım var
ne budanmış
fesleğenim
ne alım var
nede malım
tufan olsa gam
yemem ama..
seni de sürüklemek
peşim sıra
boğazıma dolanan
akıntıya
yakışık alırmı
benim gibi aklı dara..
var git
güneş tozlarıyla
saçılan ufka ver gönlünü
temmuz gülleriyle
donansın
tenindeki benler
beyaz bir kuğu
gibi
kal dingin gölünde
yarına umarlı
benim gibi kara
boşlukla oyalanma...
Volkan Kemal
Yarımlık*lardan